Usatölyesi Felsefe Dergisi Sayı: 22

Yazar : Kolektif
ISBN : 9771305693006
%40
10,00 ₺
6,00 ₺

Kazancınız : 4,00 ₺
Tükendi
Basım Tarihi: Nisan 2014 Ebat: 15 X 21.5 Sayfa Sayısı: 92
Kapak Türü: Karton Kapak Kağıt Türü: 2. Hamur Dil: Türkçe

Us Atölyesi 22. Sayısıyla elinizde. Türkiye'de uzun soluklu bir felsefe dergisi yayınlamak çok zor. Bu zorluğu felsefeyle ilgilenen küçük bir topluluk kurmayı başararak yeniyoruz. Dayanışmacı bir topluluğun başarıları -alanı her ne olursa olsun- parmak ısırttırıyor. 

2013-2014 çalışmalarında Spinoza'ya çok yer verdik. Spinoza son on yılda çok okunan bir filozof oldu. Ülkenin ikliminin bu kadar muhafazakarlaştığı bir dönemde, Spinoza'nın söyleyecek çok sözü var. Belki de bir kimseyi filozof yapan, fikirlerinin böyle çağları aşma yeteneğidir. Derginin hemen ilk yazısında okuyacağınız gibi, uzun süre hakkı yenmiş, yasakların, tabuların karanlığında kalmış bir filozoftur Spinoza. Onunla ilgili yapılan oturumlarda, aramızdan birinin Cavit Alioğlu'nun hazırladığı bu hayli geniş çaplı metin, temel kaynağımız oldu. Eminiz ki sizin de dönüp dönüp faydalanacağınız iyi bir yazı, bu vesileyle ortaya çıktı. 

Bu sayıda bir sürprizimiz var: Aliye Kovanlıkaya söyleşisi. Aliye Kovanlıkaya, Galatasaray Üniversitesi'nde felsefe yapıyor. Kendisine tekrar teşekkür etmek isteriz, söyleşi isteğimizi kırmadı ve onun alanının dışından ürettiğimiz sorularımızı içtenlikle cevapladı. Anlamın daha kolay kavranması için söyleşilerin, atölyelerin artması gerekiyor. Aliye Kovanlıkaya çarpıcı cevaplarıyla bizi yeniden Kant, idea ve çok kültürlülük üzerine düşünmeye itiyor. Kant her dönem üzerine yeniden düşündüğümüz, atölye çalışmalarımızda yeni oturumlar yaptığımız bir filozof. Bu yıl Kant'ın ödev ahlakını, pek çok farklı bağlamda tartıştık. Belki de bunlardan en ilginci küresel iklim değişikliğine karşı her bireyin böyle bir görev ahlakı olup olmadığı idi. Bu bakış açısı göreceli yeni bir açı. Hem iklim değişikliği tarihsel perspektiften bakarsak yeni hem de kişilerin sorumluluğu ve ayağa kalkma, sivil insiyatif almaları yeni. Bu konuda enine boyuna tartışmaya devam edeceğiz. 

Ekrem Düzen, uzak ellerden, İzmir'den sesine çok güvendiği - miz, bizi etkileyen bir yazar. Tamam budur dediğimiz, bildik sandı ğımız bazı düşüncelerimizi, evire çevire alıp, bize başka açılardan göstermeyi çok iyi beceriyor. Her sabah aynaya bakıp, saçımızı başımızı düzeltmek gibi, onun düşünceleri de bizi her zamanki savlarımızı yeniden düşünmeye çağırıyor. Bu coğrafyada 150 yıldır modernizm, entelektüel sohbetlerin en çok tartışılan konularından biridir. Bu tartışmanın belki de gelip uzlaştığı nokta, batının teknoloji - sini alalım kültürü bir yana bırakalım olmuştur. Ekrem Düzen'in yazısı tam da bu sava, şaşırtıcı derecede dik açıdan yaklaşıyor ve yüzümüze su serpiyor. 

Dünyanın Yeni Aklı, Bilgi Üniversitesi Yayınlarından çıktı. Adını ilk Açık Radyo'da duyduk ve hemen ilgimizi çekti. Ferda Keskin bizi kırmadı, gelip kitabı ve kendi düşüncelerini anlattı. Atölyeden aktardığımız keyifli ve yaratıcı bir çalışmanın kalıcı hale gelmesi gerçekten çok sevindirici. Okurların bu yazıdan çok şey öğreneceğini ve yeni sorular üreteceğini düşünüyoruz. Çünkü artık hepimizin dilinde olan neolibaralizm üzerine çok söz söyleniyor. Ancak ayırıcı özelliklerinin ne olduğu puslu kıtaların arkasında kalıyor. Bazı kavramları derinlemesine ele almakta fayda var. En azından kurduğumuz iletişimin niteliğini arttırıyor. Okudukça bize hak vereceğinizi umuyoruz. Gönüllü yaptıkları çevirilerle bizi ferahlatan çevirmenlerimize ve editörlere verdikleri yaratıcı fikirlerle bütün yayın kurulu ekibimize teşekkür ederiz. Us Atölyesi'nde yayınlanmasını istediğiniz yazı veya çevirileri lütfen paylaşın. 23. sayıya kadar hoşçakalın.