Ben de elime geniş bir cezve geçirdim.
Ihlamuru kaynattıktan sonra ihtiyara fincan fincan-vermeye başladım. Ihlamuru içtikçe ihtiyarın yüzüne kan geliyordu. Biraz güç topladığını görünce ona dedim ki:
Şimdi anlat bakalım, hastalığın nedir? Sanırım nezle oldun. Bu kış pek salgın.
Anlatmaya başladı:
Mehmet Ağa’mn evi akrnış. Onu aktarmak için dama çıktım, sanıyorum soğuk aldım. Diyeceksin ki ne işin var senin kiremitlerde? Haklısın oğlum. İhtiyarlık mı nedir, şaşkınım
bu sene. Hadi aktarmayayım...
Kim getirir ekmeğimi? Oturup kör gibi, başkasına el açmak iyi mi? Bu dünyada kendi emeğiyle bir ekmek parası kazanmayan insan, dostlarına yüz karası olacağı gibi düşmanlarına da
maskara olur.
(Tanıtım Yazısından)