Toplam Tutar: ₺0
Sepet BoşToplam Tutar: ₺0
Sepet BoşBasım Tarihi: Temmuz 2012 | Ebat: 14.5 X 21.5 | Sayfa Sayısı: 240 |
Kapak Türü: Karton Kapak | Kağıt Türü: 2. Hamur | Dil: Türkçe |
İnsan, gerek birey olarak ve gerek tür olarak düşünmeye başladığı andan itibaren; onun en birinci ve şiddetli ihtiyacı, kendi varlığına ve onu çevreleyen diğer varlıklara bir anlam verebilmesidir. Başta diyalektik zıtlar olmak üzere hayattaki bütün döngü ve çatışmaların sonucunu ve esprisini öğrenebilmesidir.
Bu temel ihtiyaçtan sonra; hayatta başarılı olmak, düzenli bir toplumda yaşamak, yanlışların ayıklandığı bir devlete sahip olmak, ekonomik ve diğer doğal ihtiyaçlarını gidermek gibi uğraşlar, bütün insanlığı adeta bir manevra meydanında, bir savaş cephesinde, bir yarış pistinde koşturuyor.
Bu koşturmada hedefe götürmek, başarı sağlamak için piyasada birçok öneri var. Mesela bazıları zenginlik ve sermaye çarkını öneriyor. Bazıları mutlak materyalizm ve anarşizm manasında bir özgürlüğü öneriyor. Bazıları NLP yöntemlerini öneriyor. Bazıları teknolojiyi tek çıkar yol görüyor.. Dindarların geneli ise; arınmayı, fıkıh ve hukukun uygulanmasını, belli bir mürşide veya kiliseye bağlılığı önerirken; bazıları sadece siyer ve geleneği tavsiye ediyor. Ben bu yöntemlerin içinde hiçbir gerçeklik payı yoktur, demem. Fakat 40 yıl gibi uzun bir yolculukta gördüm ki; Kur’an, insanlığın diğer birikimlerini dışlamadan, en güzel ve en geniş yolu gösteriyor. İşte bu konuda da yine aynı durum ve aynı gerçeklikle karşılaşıyoruz. Bu gerçeği görmek, anlamak ve yaşamak için sosyal konular ve hayatın hakikati hakkında olan üç-dört surenin açıklamasını ve metin tahlillerini vereceğiz. Bu bize yeterli olacaktır.
Eğer “Binlerce insan şimdiye kadar Kur’anı tefsir etmiştir. Sen yeni bir gerçekliği ve güzelliği nasıl bize gösterebilirsin?” gibi bir soru sorulursa; üç nokta ile cevaben derim ki:
1) Geçmiş Kur’an çalışmaları ya hadisçiler veya fıkıhçılar veya kelamcı felsefeciler tarafından yapıldığından Kur’an onlar için ikinci planda kalıyordu.
2) Eski çalışmaların yüzde doksanı, mana ve mesajdan ziyade gramer ve dil çerçevesinde sağlıklı bir mealin anlaşılmasına yönelik yapılmıştır. Hâlbuki meal, manadan farklı bir şeydir. Evet, mesaj ve mana, mealden çok daha farklı bir boyuttur.
3) Cürcani ve Zemahşeri gibi büyük belagatçilerin da farkına vardığı gibi; Kur’anın asıl mana ve mesajı, nazm-ı maani dedikleri sure içindeki ayetlerin, cümlelerinin ve kelimelerinin dizilişinden ortaya çıkar. Bu şekliyle Kur’an adeta canlı ve örgüsel bir beden gibi görünür.
Bu kardeşiniz Kur’anın birçok gerçeği ile ilgili birçok çalışma yazmış ve yayınlamıştır. Fakat bu sefer istedim ki; varlık ve hayat; özellikle sosyal hayat algısı meselesinde de Kur’anın mucizeliğini göstereyim. Bu çalışmada yorumdan ziyade, ayetlerin ve cümlelerinin birbiriyle olan bağlantısına dikkat çekmek yanında; ayetler içinde görünen evrensel mucizevî manaların anlaşılması için bir kısım ara notlar yazdım. Ortaya bu kitap çıktı. Buna, Müslümanın Varlık ve Hayat Algısı ismini verdim.
Eğer surelerin bütünlüğüne dayalı olan bu tahlil ve çalışmaları bir bütün olarak okursanız, Kur’anın birçok mucizeliğini görmek yanında; hayatınıza anlam katan gayet güzel bir algı edinirsiniz. Ve bazı modernistlerin Din ve Kur’an çağdışıdır, tarihseldir, günümüze hitap etmiyor, gibi; gerçeği yansıtmayan iddialarına da cevap verirsiniz. Ayrıca 1400 yıllık bir metnin arka planını ve edebî özelliklerini öğrenerek gayet tatlı, ilmî bir çalışmanın zevkini alırsınız.
Sayıları beş yüzü geçmese de birçok değerli, bilge ve düşünür okuyucum var. Bunlar içinde birçok akademisyen, yazar ve cemaat lideri olduğu gibi; laik kişiler ve radikal dindarlar da var. Bunların birçoğu benim bu kitabıma bakıp “Bahaeddin Sağlam, çizgisini değiştirmiştir; savaş ve benzeri sosyal konulara dalmıştır.” diyebilirler.
Ürün Sepete Eklenmiştir
Ürün Sepete Eklenmiştir
Ürün Sepete Eklenmiştir