Her ağacın bir adı bir öyküsü vardı. Her kaya, her yükselen dağ, akan nehir hikayesinden aldı. Adı olmayan bir kuş, hikayesi olmayan bir yılan, çıyan yok. Her çcuğa konan adın bir hikayesi, her ergen kızın yazılmamış, yazılmayı bekleyen bir sevdası var. Şifalı otların bir hikayesi var, rengin renk açan çiçeklere yazılmış türküleri var. Çocuk yaşta gelinlerin yaşadığnının bir adı var. Yollara düşmüş gidenlere yazılımş, yol öyküleri; o öykülerde hasretin ve hüznün bir adı var. Dağların yeşiline, mor yalnızlığana yazılmış masallar... Dilden dile dolaşan aşk ve sevda türküleri susarsa, susar hayat. Hayat yaşanmış hikayelerimizle anlamlı, hikayelerimizle sıcak.
(Tanıtım Bülteninden)