Şîa’nın Kıraatlere ve Kur’ân tarihine bakışı konusunu araştırma sırasında bir sorun olarak gördüğümüz yedi harf, kıraatler ve bu konuya Şîa’nın nasıl yaklaştığını tespit etmek için böyle bir çalışma yapmaya karar verdik.
Ancak çalışmaya başladıktan sonra araştırma yaptığımız konunun ne kadar karmaşık olduğunun daha da farkına vardık. Çalışmamızın zorluklarından birinin kıraatlerin her zaman bir problem olarak süregelen varlığı oldugunu bir kere daha gördük. İkinci olarak, Şîa’nın dînî olmaktan ziyade siyasi bir mezhep şeklinde ortaya çıktığını ve bütün Şîa düşüncesinin bu siyasal zemin üzerine kurulduğunu müşahede ettik.
İncelediğimiz konu bugüne kadar pek fazla çalışılmayan bir araştırma olduğu için, farklı bilgilerle karşılaşma ümidiyle çok fazla kaynağa bakmaya çalıştık. Ancak o eserlerde yer alan bilgilerin genellikle birbirinin tekrarından ibaret olduğunu gördük.
Şîa’nın kıraatler konusunda kullanmış olduğu kaynakların pek çoğunun Sünnî te’lîfattan meydana geldiğini ve özellikle ilk döneme ait Şiî kaynaklarında bu konuda hemen hemen hiçbir bilginin yer almadığını fark ettik. Diğer taraftan onların Sünnî kaynaklarda yer alan yaklaşımları eleştiriye tâbî tuttuklarını ve bu konuda bir tez ortaya koymaktan ziyade Sünnî yaklaşımlara karşı anti tez ürettiklerini gördük.
(Tanıtım Bülteninden)