Melekleri Merak Ediyorum
Merhaba! Merak Ediyorum Dizisi, bu kitapla birlikte sona erdi.
İlk kitaptan beri seninle birlikte çok önemli konular üzerinde, çok önemli şeyler konuştuk...
Sorduğun bütün sorulara cevap veremedim. Verecek bir cevabım olmadığı için değil; yerimiz kalmadığı için, soruların içinde en önemlilerini seçmek zorunda kaldım. Ama cevabını verdiğim sorular, cevabını veremediğim sorular konusunda da seni aydınlattı...
Sen kendi cevaplarını, bana sormadan da bulmuş oldun...
Zaten baştan beri amacım, her soruya cevap vermek değildi; aklına Allah hakında, Peygamberimiz hakkında, Kur’an hakkında, ahiret hayatı hakkında, kader hakkında ve bu son kitabın konusu olan melekler hakkında bir soru geldiğinde, o soruya nasıl yaklaşman gerektiğine dair doğru bir mantık ve bir bakış açısı geliştirmeni sağlamaktı. Sanırım bunu büyük oranda başardık, artık sorular, seni eskisi kadar ürkütmüyor...
Bir cevap bulmanın en zor olduğunu düşündüğün soruların üzerine bile cesaretle gidiyorsun ve ta en başından beri söylediğim gibi, cevabı olmayan hiçbir sorunun aklına gelmeyeceğini görüyorsun...
İlk kitabın önsözünde sana söylemiştim. Sorular bizim dualarımızdır aslında... “Daha çok öğrenmek istiyorum, daha iyi tanımak istiyorum...“ Dualarıdır sorular... Biz bu duaları ettik ve bütün Merak Ediyorum Dizisi boyunca, dualarımızın karşılığı olan cevapları aldık... Dualarımız kabul edildi, çok şey öğrendik...
Bundan sonra başka kitaplarda, başka başka dizilerde, başka başka konular üzerinde konuşmaya devam edeceğiz...
Dizimizin bu son kitabında, iman esaslarından bir tanesi olan Meleklere İman konusu üzerinde konuştuk. Melekler hakkında çok güzel şeyler öğrendik... Bu öğrendiklerimiz, sağlam bir temel gibi zihnimizde yer etti. Artık bu temelin üzerine, görkemli bir bilgi sarayı kurmak yakışır... Öyleyse, okumaya, araştırmaya, merak etmeye ve sormaya devam...
İşte bu kitapta cevabını aradığımız sorular:
Meleklere iman çok mu önemli?
Peki, melek nedir?
Melekler neden var?
Melekler Allah’ın yardımcıları mı?
Melekleri neden göremiyoruz?
Melekler kız mı erkek mi?
Melekler yaptığımız her şeyi nasıl yazıyor?
Azrail iyi mi kötü mü?
Münker Nekir dost mu düşman mı?
Melekler mi üstün, insanlar mı?
Kaderi Merak Ediyorum
Merak Ediyorum Dizisi’nin son kitabı, kadere iman hakkında merak ettiğimiz sorulardan oluşuyor. Dizinin öteki kitapları gibi, son derece önemli konulara dair sorulara cevap veren kitapta, bakın hangi sorular var:
Kader ve kaza nedir? Yaşadığımız her şey kaderimizde yazılı mı?
Kaderin mahkûmu muyuz? Neden bazıları zengin, bazıları fakir?
Kader değişir mi? Allah ne yapacağımı biliyorsa benim suçum ne?
Kaderimde zayıf not almak varsa neden ders çalışayım?
Kader konusu biraz zor bir konu. Bu kitapta bütün soruların cevabı yok...
Ama en önemlileri cevaplamaya çalışıldı. Geriye kalanları ise, kitabı okuduktan sonra kendiniz cevaplayabileceksiniz. Çünkü buradan öğreneceğiniz bilgiler, bundan sonra aklınıza gelebilecek kaderle ilgili ne kadar soru varsa, onların cevaplarını kendi başınıza bulmanıza yardımcı olacak..
Zaten bu kitabın asıl hedefi, kaderle ilgili ne kadar soru varsa hepsini tek tek cevaplamak değildi. Çoğu zaman ucuz şarkılarda ve cahilce konuşmalarda duyduğumuz bu esrarengiz kelimenin, tam olarak ne anlama geldiğini kavramanızı sağlamaktı.
Eğer bunu başarabildiysek, hayatınız boyunca aklınıza gelebilecek yahut karşınıza çıkabilecek “kader soruları“na cevap bulmanız, zor olmayacak diye ümit etmekteyiz..
Cenneti Merak Ediyorum
Merak Ediyorum Dizisi’nin beşinci kitabında, ölüm ve ahirete dair sorduğun sorular üzerine konuşacağız..
İşte bu kitapta cevap verilen sorulardan bazıları:
Ölmek nasıl bir şey?
Azrail iyi mi kötü mü?
Ölünce bize ne olur?
Kabir alemi nasıl bir alem?
Kıyamet nasıl kopar?
Öldükten sonra nasıl dirileceğiz?
Çürümüş kemikleri kim diriltecek?
Ahiret nasıl bir alem?
Mahşerde neler olacak?
İyilikler ve kötülükler nasıl tartılacak?
Peygamberimiz bizimle olacak mı?
Sırat köprüsünden nasıl geçilir?
Cennet nasıl bir yer?
Cehenneme kimler gider?
Kur’an’ı Merak Ediyorum
Merak Ediyorum Dizisi’nin dördüncü kitabı, Cenneti Merak Ediyorum olacaktı ve ahiret ile ilgili sorular üzerinde uzun uzun konuşacaktık.
Fakat 2010 yılının, Kur’an-ı Kerim’in insanlığa gönderilişinin 1400.yılı olması sebebiyle Kur’an Yılı ilan edildiğini duyunca, sıralamada küçük bir değişiklik yaptık ve dördüncü Merak Ediyorum kitabında, Kur’an-ı Kerim ile ilgili sorularını cevaplamaya karar verdik. Bizim de, Kur’an Yılı’nda yapılacak faaliyet ve etkinliklere bir katkımız olsun istedik. Böyle önemli bir yıl dönümüne kayıtsız kalamazdık elbette!
Sorular:
Kur’an, niçin Arapça?
Kur’an’ı, sadece Türkçesi’nden okusak daha iyi olmaz mı?
Peki anlamadığımız halde Arapça Kur’an okumanın ve dinlemenin bize ne faydası var?
Kur’an, madem Allah’ın sözüdür, neden insan sözlerine benziyor?
Kur’an neden 23 sene gibi uzun bir zaman içinde gönderildi? Allah onu bir seferde gönderseydi daha kolay olmaz mıydı?
Kur’an’ın tek bir harfi bile değişmeden bize ulaştığından nasıl bu kadar emin labiliyoruz?
Kur’an eskir mi?
Kur’an-ı Kerim’de yer alan bazı bilimsel mucizeler
Madem Kur’an’da böyle bilimsel mucizeler var, neden onları hep Müslüman olmayanlar keşfediyor?
Kur’an, büyük icatlardan mesela uçaklardan da söz ediyor mu?
Neden Kur’an’da, “Deveye bakmıyorlar mı“ deniyor?
Kur’an’ın en uzun sûresinin ismi neden inek?
Peygamberimi Merak Ediyorum
Rabbimiz Allah hakkında merak ettiğin sorulardan oluşan Allah’ı Merak Ediyorum adlı iki kitaptan sonra, sıranın Sevgili Peygamberimiz ile ilgili sorulara geleceğini az çok tahmin ediyordum.
İşin doğrusu ilk iki kitabın bu kadar ilgi görmesinden sonra biz de yayınevindeki arkadaşlarla oturup bir yol haritası hazırladık. Bu yol haritasına göre “Merak Ediyorum“ dizisi devam edecek.
Bundan sonra, Kur’an-ı Kerim hakkında, melekler hakkkında, ölümden sonraki hayat hakkında, dinimiz İslâm hakkında ve kader hakkında da merak edilen konular üzerinde uzun uzun konuşacağız...
Merak Ediyorum dizisinin bu üçüncü kitabında, Sevgili Peygamberimiz ile ilgili bazı sorularına cevap vermeye çalıştım. Amacım sadece senin sorularına cevap yazmak ve merakını gidermek değil.
Bazıları, Peygamberimizi tarih boyunca yaşamış peygamberlerden bir peygamber ve dünyaya gelip gitmiş büyük insanlardan bir büyük insan olarak görmekle yetiniyorlar.
Ancak o bizim Sevgili Peygamberimizdir. Onun, yaşadığı asrı bir mutluluklar çağına çeviren hayatı, iki tarih arasına sığışmayacak bir hayattır.
Onun her bir sözü, ona dair anlatılan en küçük bir hatıra, bizim küçük hayatlarımıza, cennete kadar giden dosdoğru bir yolu aydınlatan ışık olur.
Bu kitabı okuduğunda Sevgili Peygamberimizin senin dünyandaki yerinin daha bir belirginleşmesini ve kendini ona daha bir yakın hissedecek olmanı ümit ediyorum...
Ama oldu, ama olmadı... Kurduğum her cümleyi bu ümitle kurdum, yazdığım her satırı bu ümitle ile yazdım...
Ümit, duadır!
Peygamberimi Merak Ediyorum kitabında cevap aranan sorular:
Peygamberler insanlık için neden bu kadar önemli?
Peygamberimiz neden başka bir yerde değil de, Mekke’de dünyaya geldi?
Peygamberimiz, Peygamber olmadan önce nasıl yaşardı? İbadet eder miydi, ediyorsa kime ederdi?
Peygamberimiz’e ismini kim vermiş? Başka isimleri de var mı?
Salâvat ne demek? Peygamberimiz’in ismi anıldığında neden salâvat getirmeliyiz?
Peygamberimiz neden okuma-yazma bilmiyordu?
Peygamberimiz neden, sıradan bir insan gibi uyuyor, acıkıyor, susuyor, yoruluyordu?
Peygamberimizin diğer peygamberler gibi mucizeleri var mıydı?
Peygamberimiz hayvanlara nasıl davranırdı, sever miydi hayvanları?
Peygamberimiz çocukları sever miydi?
Peygamberimiz arkadaşlarına şaka yapar mıydı? 121
“Peygamberimizin Sünneti“ ne demek? Ve bizim için neden bu kadar önemli?
“Peygamberimiz bugün yaşasaydı, dişlerini misvakla mı temizlerdi;
yoksa diş fırçası mı kullanırdı?“
Peygamberimiz bugün yaşasaydı, dişlerini misvakla mı temizlerdi, yoksa diş fırçası mı kullanırdı?
Büyük ihtimalle sabah dişlerini fırçalarken aklına geliveren bu soruya cevap olarak sana bir iki önemli noktayı hatırlatmam gerekiyor.
Sorunda, “Peygamberimiz bugün yaşasaydı..“ diyorsun. Ama Peygamberimiz bugün yaşamıyor.
O artık aramızda değil.
Onu ne kadar özlesek de, onun aramızda olmasına ne kadar ihtiyacımız olsa da, onu görmeye, yanıbaşında oturmaya, serin sabah gülleri gibi kokan elleriyle,-tıpkı Medine sokaklarında oynayan çocuklara yaptığı gibi-başlarımızı okşamasına, gecenin karanlığını aydınlatan o eşsiz
gülümsemesiyle bize gülümsemesine.. ne kadar hasretsek de, Sevgili Peygamberimiz, Kâinatın Efendisi, kalbimizin en sevgilisi artık aramızda yaşamıyor..
Öyleyse “Peygamberimiz bugün yaşasaydı..“ diye başlayan bir soruya verilecek bütün cevapların, “Ama Peygamberimiz bugün aramızda yaşamıyor“ diye başlaması gerekir.
Çünkü Peygamberimiz aramızda yaşıyor olsaydı, dünya şimdiki dünya olmazdı. Bambaşka bir dünya olurdu.
Bambaşka ve şüphesiz çok daha güzel bir dünya...
Yaşadığımız asır bir “saadet asrı“ olurdu. Ve böyle bir dünyada, sen bu soruyu zaten sormazdın. Çünkü cevabını bilirdin!
Tıpkı hayatlarını okurken imrendiğimiz, “Ah keşke ben de orada,onlarla birlikte olsaydım!“ dediğimiz sahabiler gibi, Sevgili Peygamberimizin nasıl yaşadığını, neyi nasıl yaptığını görürdün. Ve ondan gördüğün gibi yaşamaya çalışırdın.
Bir de sana şunu hatırlatmam gerekir: Bilirsin, küçükler büyüklerin ayaklarına giderler. Onları ziyaret ederler. Büyükler kalkıp küçüklerin ayaklarına gitmezler. Küçüklerin, büyükleri ayaklarına çağırması hiç hoş bir davranış değildir.
Öyleyse, doğru olan Peygamberimizi bugüne getirmek değil; kendimizi onun yaşadığı Saadet Asrı’na hayalen de olsa götürmek ve Sevgili Peygamberimizin neyi nasıl yaptığını, onun hayatını anlatan kitaplardan ve onun nurlu sözleri olan hadislerden okuyup öğrenmektir.
Kısaca, “Peygamberimiz bugün yaşasaydı şu işi nasıl yapardı?“ yerine “Peygamberimiz şu işi nasıl yapmış?“ dersek, daha doğru bir soru sormuş oluruz.
Ben bu soruna “Peygamberimiz bugün yaşasaydı, şöyle yahut böyle yapardı“ diye cevap veremem. Onun adına konuşamam.
Hem bu tür soruların sonu gelmez. Birine cevap versen öteki çıkagelir.“Peki, maça gider miydi? Takım tutar mıydı? Tutarsa hangi takımı tutardı?“ gibi.
Az önce de dediğim gibi, doğru olan ve bize düşen, Peygamberimizin nasıl yaşadığını, hangi durumda ne yaptığını öğrenmektir.
Peygamberimiz arkadaşlarına nasıl davranırdı? Evinde neler yapardı? Çocuklarla arası nasıldı?
Nasıl yemek yer, suyu nasıl içerdi? Namazını nasıl kılardı? Konuşurken, gülerken, uyurken, yürürken, şakalaşırken..nelere dikkat ederdi?
İşte bunları öğrenmeli ve kendi küçük hayatımıza, onun bütün asırları güneşler gibi aydınlatan o muhteşem yaşayışından bir ışık, bir nur ve aydınlık katmaya çalışmalıyız...
Peki ben misvak mı kullanmalıyım, yoksa diş fırçası mı?...
Allah’ı Merak Ediyorum 2
Allah’ı Merak Ediyorum adlı ilk kitapta, Rabbimiz Allah hakkında merak ettiğin bazı soruların cevaplarını vermeye çalışmıştım. Seninle birlikte uzun uzun konuşmuş ve bütün bu soruların cevaplarını bulmaya çalışmıştık. Bunlar zor sorulardı. Ama çalıştık ve gayret ettik, Allah da, bu zor soruların cevaplarını bizlere hediye etti. Ama görüyorum ki, aklına yeni sorular gelmiş. Madem öyle, hadi seninle bir yolculuğa daha çıkalım...
Soruların peşinden koşalım, bakalım bizi nasıl cevaplar bekliyormuş, hep birlikte görelim...
İşte ikinci kitaptaki sorular:
Allah kâinatı niçin yarattı?
Allah’ın kâinatı yaratmaya ihtiyacı mı vardı?
Allah insanları niçin yarattı?
Allah neden bazılarını çirkin yaratıyor?
Allah neden bazılarını sakat yaratıyor?
Allah, öldükten sonra bizi nasıl diriltecek?
Allah’ı nasıl inkâr ediyorlar?
Allah’ın güzel isimlerini niçin bilmeliyiz?
Allah’ı Merak Ediyorum
Sorulardan asla korkmayın! Yapışın soruların kuyruğuna ve çekebildiğiniz kadar çekin. Arkasından kocaman bir cevap gelecektir. Yeter ki, doğru cevapları bulma yolunda, engelleri aşacak kadar gayret gösterin, araştırın ve okuyun. Eğer aklınıza bir soru geliyorsa, mutlaka bir cevabı vardır...
Allah’ı Merak Ediyorum adlı bu kitapta, Rabbimiz Allah hakkındaki bazı soruların cevapları veriliyor. Bu sorular, en çok merak edilenler ve en çok sorulanlar arasından seçildi.
İşte kitaptaki sorular:
Allah’ı niçin göremiyorum?
Allah ne kadar büyük?
Allah nerede?
Allah’ı kim yarattı?
Allah nasıl bir varlık?
Allah neden bir?
Allah, aynı anda bu kadar işi nasıl yapıyor?
Allah, meyve yaratmak için, neden ağaç yaratıyor?
Allah yaratıyor, peki tabiat ne yapıyor?
(Tanıtım Bülteninden)