Aslında son on yıllarda, bu türden tartışmalar bir ’küreselleşme’ fikri altında gerçekleşmektedir. Bu yüzden ’küreselleşmenin etkisinde kalan ulus devletlerin ve madalyonun diğer yüzü olan sivil toplumun karşılaştığı bir arena olan kamusal alanların tahlilinde etnisitenin bir değişken olarak işlem görebileceği baştan bir var sayım olarak kabul edilir ise, etnisitenin yeni yönlerinin bulunduğu ve kimlik oluşumunda hala ve güçlü bir şekilde belirleyici olduğu iddia edilebilir. Bunun tesbit edilmesi ciddi kavramsal tartışmaları gerekli kılmaktadır. Özellikle dünyanın dört bir yanında patlak veren o mikro milliyetçi hareketler, bu tür çözümlemeleri bir kez daha gözden geçirilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Hatta, bireyler özgürlükleri adına veya özgürleşme adına yerel kimliklerini yeniden canlandırmaktadırlar. Artık kamusal alanlarda sıkça rastlandığı üzere, etnisite gibi yerel kimliklerin siyasallaşma eğilimi gösterenleri olduğu gibi siyasallaşmadan da varlığını sürdürenler bulunmaktadır.
(Arka Kapak’tan)
