Toplam Tutar: ₺0
Sepet BoşToplam Tutar: ₺0
Sepet BoşBasım Tarihi: Eylül 2017 | Ebat: 14 X 21 | Sayfa Sayısı: 208 |
Kapak Türü: Karton Kapak | Kağıt Türü: 2. Hamur | Dil: Türkçe |
Son dönemlerdeki kullanılan biçimiyle “Alevîlik-Bektâşilik”, tarihteki özgün adıyla “Kızılbaşlık” ve “Bektâşilik” tasav¬vuf eksenli din anlayışına dayanan, Türk Tarih ve Kültür doku¬su içinde kendine özgü bir yer bulan “farklılaşma” biçimleri¬dir. Küresel bir kimlik krizini beraberinde getiren küreselleşme; alt-kimlikleri, alt kültür ve kültleri de diriltmeye başladığı için, Alevîlik-Bektâşilik konusunda; tarihi, sosyolojik hakikatlerden ve güvenilir/sağlam bilgiden yoksun, Türk tarihinden, Türk kültü¬ründen ve İslâm’dan bağımsız, Sünnilik karşıtlığı üzerinden bir Alevî kimliği inşa faaliyetleri dikkat çekmektedir.
Alevî kimliğinin tamamlanamamış yapısal formları iç grup ve dış grup dinamikleri içinden başka aktörlerce devreye girerek tabii sey¬rinden uzaklaştırılıp farklı anlam dünyalarına uygun şekiller alın¬ması arzu edilmektedir. Aslında bu, karşımızdaki dinî karakterli ve tasavvuf meşrepli bir hareketin başına gelecek en kötü durumlardan bir tanesidir.
Çünkü çok uzun bir sürekliliğe dayanan, kendi içinde sûfi gelenek, adap ve erkânı olan, yol büyükleri ve rehberlerinin sı¬fatları belirginleşen, sürekli yapılan nefes, zikr ve devriyelere sahip ve elbette en önemli grup kimliği formu oluşmuş sûfi temelli dinî bir grup olarak Alevîlik, günümüzde bir doğum sancısı veya kimlik kri¬zini tamamlama sürecini tecrübe ediyor olarak görülmektedir.