Hünkarım

Yayınevi : Timaş Yayınları
Kategoriler : Roman
ISBN : 9786050827835
%30
275,00 ₺
192,50 ₺

Kazancınız : 82,50 ₺
Stokta Son 3 Ürün
Basım Tarihi: Ekim 2018 Ebat: 13.5 X 21 Sayfa Sayısı: 304
Kapak Türü: Karton Kapak Kağıt Türü: 2. Hamur Dil: Türkçe

Sultan Abdülhamid’in dostu, sır kutusu Tahsin Paşa’nın romanı: Hünkârım...
Türkiye’de ve dünyada büyük bir ilgiyle takip edilen Payitaht dizisinin Tahsin Paşa’sı Bahadır Yenişehirlioğlu, Tahsin Paşa’nın unutturulmuş hayatını romanlaştırdı. 
Osmanlı İmparatorluğu ölüm kalım savaşında. 
İç ve dış mihrakların tek bir amacı var; Ulu Hakan Abdülhamid’i devirmek. 
Sultan Abdülhamid’in çevresinde güvenebileceği tek bir kişi bile yoktu ta ki Tahsin Paşa’yı bulana kadar. 
Tahsin Paşa, aşktan ve muhabbetten anlayan, devletine ve Hünkâr'ına sonsuz sadakatle bağlı, iyi bir eğitim ve aile terbiyesinden geçmiş bir devlet adamı.
Hünkâr'ın Tahsin’e sonsuz güveni ile Tahsin’in Hünkâr'ına sonsuz sadakati…
Ve herkesi kıskandıran bir sırdaşlık, dostluk, kardeşlik…
Osmanlı Bankası baskını, Yıldız suikastı, Siyonistlerin emelleri doğrultusunda kurgulanmış planlar, 31 Mart’a uzanan günler ve bu iki vatanseverin, devletin ve milletin bekası için verdiği destansı mücadele.   
Ardından gelen bedbaht yıllar: İttihatçıların zaferi, ölüm ve acı dolu isyanlar; sürgün, sevdiklerinin ölümü, yoksulluk, savaşlar, devletin yıkılışı ve yeni Cumhuriyet… Ve bütün bunları derinden yaşayan vakur Tahsin Paşa.
Bahadır Yenişehirlioğlu, bu asil yaşam öyküsünü Tahsin Paşa’nın kendi gözünden bugüne aktarıyor. Hünkârım akıcı üslubu ve ustalıklı kurgusuyla Tahsin Paşa’nın özel hayatını ve siyasi mücadelesini tüm çıplaklığıyla okurlara sunuyor. 
“Hayırlar olsun,” diyerek odamdan çıktım. Bir an önce Hünkârıma bu haberi ulaştırmalıydım. Beni gören askerler hazır ola geçtiler. Kırmızı halının üzerinde yürümeye başladım. Her defasında bu kapının ardındaki şahsiyetin huzuruna çıkmak beni ilk günkü gibi heyecanlandırıyordu. Üç kez çalındıktan sonra asker kapıyı usulca açtı. Edep ve tazimle adımımı attım. Hünkârım masasında oturuyordu. Yürümeye devam ettim. Koca Sultan’ın önüne geldiğimde: 
“Hünkârım,” diye seslendim.