Kırlangıçlarla gelirdi bahar kokusu, leylekler ısıtırdı serinliği cemreler düşerken. Erik ağaçlarında bir avuç tuzla geçerdi saatler. Bir de karadutlardan yendikten sonra simsiyah olan parmaklar vardı.
Yaşanası, geriye dönülesi zamanlar…
O ilime vakıf olmak için Zülkarneyn’in peşi sıra giderdi insan ya! Ne büyük bir şeref olurdu. Zaman; ilim ötesi bir kavramdı.
“Zaman; ilim ötesi bir kavramdı.” diyor Samet Türkyurdu. Elinizde tuttuğunuz, birazdan satırları arasında kaybolup gideceğiniz bu kitap size bu gerçeği en derininizden, en masum, en saf zamanlarınızdan yani çocukluğunuzdan yakalayarak anlatıyor.
– Büşra Tarlacı, Editör
“Düşler Gezgini” ve “Bulutların Dansı” isimli eserlerindeki her yüreğe dokunan şiirlerinden sonra, herkesin kendi çocukluğundan bir parça anı bulacağı muhteşem bir öykü. Eserlerinin devamını heyecanla bekliyorum.
– Yasemin Kapısız, Eleştirmen