Toplam Tutar: ₺0
Sepet BoşToplam Tutar: ₺0
Sepet BoşBasım Tarihi: Temmuz 2019 | Ebat: 13 X 19.5 | Sayfa Sayısı: 108 |
Kapak Türü: Karton Kapak | Kağıt Türü: 2. Hamur | Dil: Türkçe |
Elini sürmediği bahçe gözlerinin önünde yabana dönmüş, böylece
kendisinden sonra ne hale geleceğini görmüştü. Gözü arkada
kalmayacaktı. Hayatta kalmayı başaranlar da bakacaklardı kendi
başlarının çaresine. Konuşmuştu hepsiyle. Anlatmıştı uzun uzun.
İnsanla nebatat arasında küslük olmazdı ya zaten. Anlarlardı onu.
Bakarsın duvarı aşar da ormana karışırlardı, o zaman her şey çok
daha kolay olurdu. Hem zaten onlara inancı büyüktü. Kurudu sanırdın,
iki damla yağmurla, hop, yeniden yeşerirlerdi.”
Gidenler, gidenlerin geride bıraktığı eşyalar, kalanlar, kediler… İçilen
son çaylar, başka bir hayatın gölgesinde yaşamaktan kurtulamayanlar,
sonu getirilemeyen sevgiler… Depremler, çatırdayan aileler, terk
edilen evler… Babalar, “görüşürüz” vaatlerine mahkûm edilmiş
tükenmişlikler… Anneler, kardeşler ve çiçekler… Yalnızlıklar… Ama en
çok her şeye inat küçücük anlara kök salan görkemsiz mutluluklar…
Melisa Kesmez evlerin içinde, odaların arasında usul usul dolaşırken,
bir ayna tutuyor hayata: Hayatın kuytularını, o kuytularda yan yana
yeşeren neşe ve kederi gösteren bir ayna.
Nohut Oda, incecik sızıların, tatlı gülümseyişlerin kitabı…
Ürün Sepete Eklenmiştir
Ürün Sepete Eklenmiştir
Ürün Sepete Eklenmiştir