Yüzbaşının Kızı

Yayınevi : Turkuvaz Kitap
Kategoriler : Edebiyat / Roman
ISBN : 9786257548014
%35
105,00 ₺
68,25 ₺

Kazancınız : 36,75 ₺
Stokta Var
Basım Tarihi: Temmuz 2021 Ebat: 12.5 X 20.5 Sayfa Sayısı: 152
Kapak Türü: Karton Kapak Kağıt Türü: 2. Hamur Dil: Türkçe

BİYO
Aleksandr Puşkin 
1799’da Moskova'da doğan Aleksandr Puşkin, ilk şiirini on beş yaşında yayınladı ve çok genç yaşta, henüz liseden bile mezun olmadan muazzam edebiyat yeteneği ve dehasıyla kendinden söz ettirmeye başladı. Ancak özgürlükçü siyasi düşünceleri yüzünden bu parlak şair ve edebiyatçının başı sonraki yıllarda bir türlü dertten kurtulmayacaktı. Eserlerinin sansürlenmesi sebebiyle en ünlü oyunu Boris Godunov bile yazılışından uzun yıllar sonra yayınlanabildi. 1837’de, henüz 38 yaşındayken, gerçekte komplo olduğu düşünülen bir düello esnasında ölen Puşkin, birçokları tarafından gelmiş geçmiş en büyük Rus şairi ve modern Rus edebiyatının kurucusu olarak kabul edilmektedir. Şiirleri, romanları ve oyunlarında seçkinci bir dili değil, sıradan insanların ve köylülerin konuştuğu yerel dili kullanmış, bu dilin edebiyatta kullanılmasına öncülük ederek kendinden sonraki sonraki Rus edebiyatçılarını da büyük ölçüde etkilemişti.

Varol Tümer
11 Temmuz 1947’de İstanbul’da doğdu. Rusçayı askerî okulda öğrendi. Rus Konsolosluğu’ndan Rusça kitaplar alacak kadar lisana ilgiliydi; bu sebeple 1964 yılında askerî okuldan ihraç edildi. Kırk yıla yakın Avrupa’da yaşadı. Uzun yol sürücülüğü yaparak geçimini temin etti. Yurda döndükten sonra karşılaştığı okul arkadaşı, Rusça çevirmeni emekli albay Kayhan Yükseler’in teşvikiyle son yıllarını çeviriler yaparak geçirmektedir. Evli ve üç çocuk babasıdır.


ARKA KAPAK
Rus edebiyatının büyük yazarlarından Puşkin, aynı zamanda çok önemli bir şair. Bir başka dev edebiyatçı Gogol, Yüzbaşının Kızı için şunları yazmış: “Kalenin mütevazı komutanı, eşi, asteğmen, sadece bir tane topu olan kalenin kendisi, zamanın karmaşası ve sıradan insanların gönül büyüklüğü… Saflık ve sadelik bu romanda öyle yüksek bir seviyeye ulaşıyor ki, en gerçekçi eser bile karşısında yapmacık, karikatürize duruyor.”