Anadolu’nun tam kalbinde, bir sonbahar ayının son günlerinde ilan edilen Cumhuriyetin öncesi ve sonrası vardır. Cumhuriyet kurulurken yaşanan hengâme, değişim ve dönüşüm, şehir ya da köy ayırmaksızın Anadolu’nun her bir köşesinde kendisini gösterir. İnsana özgü yeni hikâyeler doğar, güne dair yeni şahitlikler birbirini takip eder. Bazen değişim sancılı olur bazen ise düğün bayram havasında olur dönüşümler. Ve işte o zaman insanlar “Cumhuriyeti” bir olay değil olgu olarak kabul eder. Nihayetinde dudaklardan “Cumhuriyet Kurulurken…” sözcükleri istemsizce dökülür.
Gözleri önünde ailesi Ermeni Komitacılar tarafından katledilen çocuk ruhunu bir ömür taşıyan, ömrünü kitap değil kütüphaneye okumaya vakfeden tarihçi, Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç’ın bazen üzen, bazen şaşırtan bazen ise düşündüren hayat hikâyesinden kesitler önünüze serilecek, bu eserde.
Bin dokuz yüz otuzların Türkiye’sinden II. Dünya Savaşı’nın perde arkasına, Adnan Menderes’in idamından Bulgaristan Türklerinin yaşadığı mezalime ve daha birçok konuya dair özgün hikâyeleri; “Cumhuriyet Kurulurken Kütüphane Okuyan Adam” adlı bu eserin sayfaları arasında, perdeye yansıtılmış bir aksiyon filmi izliyormuş hissiyatıyla okuyacaksınız.