“Herkes bilsin istemişti ‘aynadaki öteki’ olmadığını. Kendisinin ve hiç kimsenin… Ürettiği her şeyde, doğrudan ya da sanat yoluyla aslında tek bir şeyi haykırmıştı.
“Kimseden farklı değilim, sen neysen ben de oyum!”
Salgın, yaşattığı çaresiz ölümlerle beraber insanı birbirinden farklıymış gibi gösteren aynaları da sessiz sedasız kırmaya başlamıştı.
Buna karşılık salgından sonra yine ‘öteki’ kavramı olacak mıydı, zaman gösterecekti.”
Aynadaki Öteki romanıyla Alper Şirvan, “öteki” sandığımız herkes ve her şeyin düpedüz kendimiz olduğunu, “öteki” kavramının yapaylığını, sözlerle değil, salgın günlerinin soğuk atmosferinde sımsıcak yaşanmışlıklarla anlatıyor. Tıpkı ilk romanı Mavi Orkide de olduğu gibi, düşünceyi hayatla buluşturan bir kurguyla…