İnsani yönden yozlaşmış bir cadı, lanetli bir prens ve ikisinin kaderini birbirine bağlayan bu kehaneti anlatan; karanlık ve büyüleyici bir fantastik çıkış kurgusu…
Violet bir Kâhin ve bir yalancıydı. Zekice kurgulanmış ve her zaman doğru olmayabilen kehanetleriyle kraliyet sarayını etkisi altına almıştı.
Dürüstlük zavallılar içindi. Tıpkı yazın sonunda taç giydikten sonra Violet'ı resmî rolünden almayı planlayan,tabii bir o kadar da çekici olan Prens Cyrus gibi. Elbette, Violet bu konuda bir şey yapmazsa…
Ancak kral, ondan yaklaşmakta olan baloda Cyrus’ın aşkı bulacağı yönünde yanlış bir kehanet duyurmasını istediğinde Violet, korkunç bir laneti uyandırdı. Kraliyet ya kurtulacak ya da yok olacaktı. Violet yapması gereken seçimle baş başa kalmıştı. Bedeli ne olursa olsun, kendi kaderinin kontrolünü ele geçirme fırsatını yakalayacak ya da Cyrus’la aralarında büyüyen talihsiz çekiciliğe teslim olacaktı.
Violet'ın zekâsı onu acımasız saraydan koruyabilir fakat kaderini değiştiremezdi. Prensle arasındaki nefret ve aşk sınırı giderek incelirken, Violet kendini ve krallığı kurtarmak için şeytani bir aldatmaca ağını çözmek
zorundaydı. Aksi hâlde hepsinin mahvolması kaçınılmazdı.