İki İmparatorluk Bir Eyalet

Yazar : Fatih Özçelik
Kategoriler : Araştırma-İnceleme
ISBN : 9786258375657
%20
450,00 ₺
360,00 ₺

Kazancınız : 90,00 ₺
Stokta Son 2 Ürün
Basım Tarihi: Ekim 2023 Ebat: 13.5 X 21 Sayfa Sayısı: 640
Kapak Türü: Karton Kapak Kağıt Türü: 2. Hamur Dil: Türkçe

19. yüzyılda Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın valiliği döneminde Mısır, Osmanlı Devleti idari sistemi içinde imtiyazlı bir statü elde etti. Mısır’ın imtiyazları zaman içinde fermanlarla daha da genişletildi. Özellikle Hidiv İsmail Paşa döneminde bu imtiyazlar Mısır’ın geleceğinde önemli rol oynayacak gelişmeleri de beraberinde getirdi. Sömürgecilik yarışının hızlanmaya başladığı dönemde Mısır, doğu-batı ticaret rotası üzerindeki konumu, Doğu Akdeniz’de üs olabilecek limanları, pamuk mahsulü ve kazançlı imtiyazları ile özellikle İngiltere ve Fransa için dikkat çekici bir bölge haline geldi. Mısır’a dair Avrupalı ilgisi Hidiv İsmail Paşa’nın 16 yıllık idaresi döneminde alınan dış borçlar ve modernleşme uğruna yapılan aşırı harcamalar ile daha da derinleşti.

 

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve 1878 Berlin Konferansı, Osmanlı idarecilerinin dikkatini imparatorluğun muhafazasına yoğunlaştırdığı bir anda Avrupalı güçleri de çıkarları yönünde hareket etmeye yönlendirdi. İngiltere özelinde Süveyş Kanalı’nın açılmasından sonra Mısır, imparatorluk ticaret rotasında hayatî bir konuma yerleşmişti. Bu nedenle 1876’da malî olarak iflas eden Mısır’da yaşanan milliyetçi gelişmeler göz ardı edilemezdi.

Bu çalışmada Mısır’ın Temmuz 1882’de İngiltere tarafından “geçici” işgalinin zamanla kalıcılığa evrilmesi, Mısır’da İngiliz dolaylı yönetiminin tesisi, Şubat 1922’de Mısır’ın tek taraflı bağımsızlığı ile Lozan Antlaşması’yla birlikte Mısır’daki Türk hakimiyetinin sonlandırılması etraflıca ele alınmıştır. Başka bir ifade ile Osmanlı Devleti’nin son döneminde Afrika kıtasındaki varlığının derin ve kapsamlı olduğu tek yer olan Mısır’da Osmanlı Devleti’nin yaklaşık dört asırlık hâkimiyetinin 40 yılı aşkın devam eden “geçici” İngiliz işgal dönemiyle sona ermesi bu kitabın ana konusunu teşkil etmektedir.