“43 yaşında bir kimya profesörü olan Tolga Tuğ, evliliği devam ederken sevgilisinin evine yerleşerek evinden ayrıldı.
Eşi, boşanma davası açana kadar hiçbir üzüntü hissetmediği gibi, aksine evliliğinde görmediği sevgiyi, ilgiyi ve coşkuyu görmenin mutluluğunu yaşıyordu.
Eşi boşanma davası açtı.
Ne oldu ki, boşandığının ertesini günü hayatı alt üst oldu.
Bir yıldır sevgilisiyle süren saadet, bir kaç saatte bitti. İyi de neden?
Tolga Tuğ, terapiye tam bu dönemde başladı.
Her görüşme yoğun bir acıyı ortaya çıkartıyordu.
Eşini aldatıp, evi terk ederek onu, hayatın içinde öylece yapayalnız bıraktığı için hissettiği suçluluk hissi giderek arttı.
İki yıl devam eden bu acı, sevgilisiyle ilişkisini de tüketti...
Boşanmasıyla birlikte, aslında kendini tanıma süreci başlamıştı... “
Hayatımızda daha önce olmamış biri, bizim için ne yapmıştır ki, gidişi, hayatı durduracak kadar yoğun acı yaratıyor?
Acı nedir?
Ayrılık neden korkutuyor?
Bir ilişkinin ayrılığının acısı, ne zaman biter?
Ayrılık acısı, nasıl diner?
Yeni ilişkiye ne zaman başlanmalı?
“Sorun, acının kendisi değil, acıdan korkuyor oluşumuz. Acının kendisi, ondan duyduğumuz korku kadar bize zarar veremez“ diyen yazar, kitabında,
Aşkın karanlık yüzünü, yani, ayrılığı anlatıyor.
Yol Ayrımı, sağlıklı bir ilişki yaşayabilmek için, “ayrılığın“ psikolojik analizini yapıyor...
(Tanıtım Bülteninden)
