Gençlik Kollarında siyaset…
Zahiri arzuların, hakikatle yer değiştirmesi ile olur. Ağladıklarınız, güldükleriniz, memleket ve insan diye dertlendikleriniz bakarsınız ki mayanız olur. Köprünüz ayakta kalır. Üzerinden kimlerin geçtiğine, neyi taşıdığına aldırmazsınız. Öteki-Beriki yoktur artık bu köprü üzerinde. Memleketin insanlarını bir araya getirip aralarında iletişimi kuran bir yol vardır sadece. Böylece zamana, tespih tanesi gibi parmaklarınızın ucundan döne döne akıp giden zamana şahit olur kardeşlik hukukunuz.
Bir gün geriye dönüp bakarsın; ne de sular akmış köprünün altından diye. Taşıdığın yüklerinin hislerine ortak olursun. Ne seller geldi geçti diye düşünürsün. Ayaktasındır. Teşkilat bu ya, dersin, dim dik ayaktayız. Ayakların kadim medeniyetinde, avuçlarında istikbal ve yanında zamanın harcıyla birbirine tutunmuş dostların...
Kim bilir? Belki de gözün, gönlün ve kalbin dolar, ağlarsın...
(Tanıtım Bülteninden)