O gün lapa lapa kar yağıyordu. Pencerenin önüne oturmuş, dışarıyı seyrediyordum. Kar taneleri havada uçuşuyor, yumuşak bir inişle yere konuyorlardı. Ağaçların üstüne, duvarlara, avludaki tuvaletin kapısında duran su ibriğine konup duruyorlardı. Bahçede gerili duran çamaşır ipine bile... Kocaman bir kar tanesi pencereye doğru savruluyordu. Pencereyi açtım. Elimi dışarı uzattım. Avucuma usulca konuverdi. Bembeyaz ve temizdi. (Kitabın İçinden)