Annem ve babam, ben bir yaşındayken ölmüştü. Bunun üzerine zengin dayım beni yanına aldı.
Ancak talihsizliğim burada da bitmiyordu. Çünkü dayım da çok geçmeden öldü. Ölürken de beni karısına emanet etti. Ona, bana kendi öz kızı gibi bakmasını tembih etti.
Böyle bir vasiyeti büyük bir isteksizlikle kabul etti genç kadın. Kendi çocuğu olmayan birini severek bakabilecek biri değildi çünkü. Ancak, kocasını severdi ve ölüm döşeğinde onun bu son arzusunu kıramazdı elbette.
O gün pencerenin kenarına oturmuş, kütüphaneden aldığım kitabı okuyordum...
(Kitabın İçinden)