Okur; bu karşılaşmada, bir tür, ‘Resimli Orhan Pamuk-Yaşar Kemal Sözlüğü’yle karşılaşacak.
Yaşar Kemal’le, Orhan Pamuk arasında söze dökülmeyen ‘büyük romancı’ ve ‘Nobel’ tartışması; öncelikle okurlar arasında popüler bir karşılaştırma konusu olarak uzun süredir gündemdedir. İki yazarın asıl karşılaşması ve karşılaştırılması, ‘Nobel’ günlerine denk gelir.
Okur; trajedisiz, ‘beyaz’ bir romancı kimliği taşıyan, üvey acılar içinde, kurgulanmış hüzünler yaşayan, ‘tek parti döneminde devletten ihale alma imtiyazını yaşayarak zengin olmuş’ bir babanın talihli çocuğu’ olan bir Orhan Pamuk’la; ‘yetimlik’, ‘kekemelik’ ve ‘tek gözlülük’ trajedisini bir yara olarak romanlarına taşıyan ‘güneyli’ bir ‘esmer’ olarak yoksulluğu bütün yüzleriyle tanıyan, içinde hep ‘eksik bir baba’yla büyüyen talihsiz (!) bir çocuk olan bir Yaşar Kemal’le karşılaşacak.
Okur; polemiklerden elinden geldiğince uzakta kalmayı tercih eden, olup bitene serin gözlerle bakan ve az konuşan, romanlarındaki gizemi ve anlaşılmazlığı, duruşuna da yansıtan bir Orhan Pamuk’la; kendisini çoğu zaman polemiklerin ortasında bulan, öfkelendiği kişinin üzerine yürüyecek, yüzüne tokatı indirecek kadar ‘kendisi’ olan, romanlarındaki lirizmi ve doğallığı hayatına da taşıyan bir Yaşar Kemal’le karşılaşacak. Eser, iki edebi kişiliğin çok sayıda orijinal fotoğrafını içermektedir.