Allah kendine yakın kullarını ağır sınavlara tabii tutar kuşkusuz. Peygamberler, veliler, arifler, yandıkça pişenler, çile kabında erenler… Mısır Apartmanı Mehmet Akif Ersoy’un bu kervandaki yerini işaret ediyor. Şairliği reddeden büyük şair, kalbindeki derin hüzne rağmen muhteşem dizeleriyle tebessüm ediyor okura. Neşe ve hüzün arasında gidip gelmeler bundan.
Dünya tasasından geçmiş bir Sofi’nin nazarı var Mısır Apartmanı’nda. Yalnızca Allah’a kulluk için yaşamış o dev şairi, maddeden hicret edenler anlayabilir ve anlatabilirler. Dünyaya mana penceresinden bakanlar görürler ancak ondaki gönül zenginliğini.
Abbas Halim Paşa’nın Mısır Apartmanı’nda mahzun bir hal ile son nefesini veren Mehmet Akif, Sevda Kıdeyş’in Mısır Apartmanı’nda ışık ışık gözleriyle, dimdik ve vakur endamıyla aramıza dönüyor. Yunus Emre “âşıklar ölmez“ dememiş miydi?
Âkif vatanına hasret can vermiş
Aşk-ı istiklal ile dalgalanmış bayrak
Hilal kanda görülmüş
Söz yakılmış hakikat uğruna
Serenat-ı sükûnete bürünmüş
Ak kefen bu milletin borcu olsun!