Cahitin bu kitapta toplanan mektuplarını okuyucu belki üç-beş saatte okuyup bitirecektir. Bu mektupların yayınlandığı tarihteki aktüel süreç dikkate alınmazsa onların etkisi hakkında kesin bir fikir edinmek mümkün olmayabilir. Düşünülsün ki, her sayıda okuyuculara yazılan mektup en az 1 ay boyunca aktüalitesini ve etkisini sürdürmektedir. Oradaki nüanslar üzerinde o mektubun aktüel zamanı içinde şifahi yorumlar yapılmakta ve o mektuplar muhataplarını bir anlamda yoğurmaktadır. Buradaki muhatap yalnızca kendisine hitap edilen kimse değil; derginin bütün okuyucularıdır.
Cahit genelde gerek genel olarak sanat üzerine gerekse kendi şiiri üzerine konuşma hususunda ketum davranırdı. Bu mektuplar, bir bakıma Cahitin poetikası olarak da ele alınabilir. Bu mektupların üslubu Cahitin kişiliğini de bir ölçüde yansıtır diyebilirim: Onun fikrini açıktan, cesaretle ve içinden geldiği gibi söylemesi; yerine göre pervasızlığı, fakat daima kendisi olarak kalma eğilimi... Ne var ki, bu eğilim asla zorlama ve yapay değildir. Şiirlerinde ve öteki yazılarında olduğu gibi bu mektuplarında da onu ne ise o olarak görürüz.
Bu bakımdan bu mektupların bir kitapta toplanması bize Cahiti daha yakından tanıma imkânı verecektir. Cahiti anlamamıza, hatta şiirine nüfuz etmemize katkı sağlayacaktır.
Rasim Özdenören-
(Tanıtım Bülteninden)